Postinflammatory hyperpigmentation - Postinflamatuar Hiperpigmentasyonhttps://tr.wikipedia.org/wiki/Hiperpigmentasyon
☆ Almanya'daki 2022 Stiftung Warentest sonuçlarında ModelDerm'den tüketici memnuniyeti, ücretli teletıp danışmanlıklarından yalnızca biraz daha düşüktü. relevance score : -100.0%
References Postinflammatory Hyperpigmentation 32644576 NIH
Postinflammatory hyperpigmentation (PIH) cilt iltihabı veya yaralanmasından sonra sık görülen bir cilt problemidir. Uzun süre dayanma eğilimindedir ve koyu ten rengine sahip kişilerde (Fitzpatrick skin types III–VI) daha kötüdür. Çoğu zaman kendi kendine iyileşse de bu biraz zaman alabilir, bu nedenle tedaviye genellikle uzun süre ihtiyaç duyulur. Farklı tedavileri birleştirmek en iyi sonucu verir.
Postinflammatory hyperpigmentation (PIH) is a common acquired cutaneous disorder occurring after skin inflammation or injury. It is chronic and is more common and severe in darker-skinned individuals (Fitzpatrick skin types III–VI). While the condition typically improves spontaneously, this process can take months to years, necessitating prolonged treatment. Combination therapy is the most effective.
Postinflammatory hyperpigmentation: a review of the epidemiology, clinical features, and treatment options in skin of color 20725554 NIH
Postinflammatory hyperpigmentation cilt iltihabının yaygın bir sekelidir. Koyu tenli bireyleri daha şiddetli ve sık etkileme eğilimindedir. Araştırmalar, postinflammatory hyperpigmentation gibi sorunların, koyu ten rengine sahip kişilerin dermatolojik bakıma başvurmasının ana nedenleri arasında olduğunu gösteriyor. Erken tedavi postinflammatory hyperpigmentation sorununun çözümü için çok önemlidir ve genellikle başlangıçtaki inflamatuar durumun yönetilmesiyle başlar. Tedavinin ilk satırı tipik olarak koruma için güneş koruyucu ile birlikte cildi aydınlatan topikal ajanların kullanılmasını içerir. Hydroquinone, azelaic acid, kojic acid, arbutin, licorice extracts gibi bu maddeler aşırı pigmentasyonu etkili bir şekilde azaltabilir. Ek olarak retinoids, mequinol, ascorbic acid, niacinamide, N-acetyl glucosamine, soy da pigment giderici ajanlar olarak kullanılıyor ve yeni tedaviler ortaya çıkıyor. Topikal tedaviler genellikle yüzey seviyesindeki hiperpigmentasyon için etkili olsa da inatçı vakalar için prosedürler (laser, chemical peel) gerekli olabilir. Postinflammatory hyperpigmentation 'ın tahriş olmasını ve kötüleşmesini önlemek için bu tedavileri dikkatli kullanmak önemlidir.
Postinflammatory hyperpigmentation is a common sequelae of inflammatory dermatoses that tends to affect darker skinned patients with greater frequency and severity. Epidemiological studies show that dyschromias, including postinflammatory hyperpigmentation, are among the most common reasons darker racial/ethnic groups seek the care of a dermatologist. The treatment of postinflammatory hyperpigmentation should be started early to help hasten its resolution and begins with management of the initial inflammatory condition. First-line therapy typically consists of topical depigmenting agents in addition to photoprotection including a sunscreen. Topical tyrosinase inhibitors, such as hydroquinone, azelaic acid, kojic acid, arbutin, and certain licorice extracts, can effectively lighten areas of hypermelanosis. Other depigmenting agents include retinoids, mequinol, ascorbic acid, niacinamide, N-acetyl glucosamine, and soy with a number of emerging therapies on the horizon. Topical therapy is typically effective for epidermal postinflammatory hyperpigmentation; however, certain procedures, such as chemical peeling and laser therapy, may help treat recalcitrant hyperpigmentation. It is also important to use caution with all of the above treatments to prevent irritation and worsening of postinflammatory hyperpigmentation.